Finansal krizler gerek üretim gerekse de hizmet sektörünü yakından etkileyen ve ekonomide daralmaya yol açan başarısızlık nedenlerinden biridir. Geleceği öngörmeyen, ekonomi ve finansal okur yazarlığı olmayan, proaktif davranamayan ve işletmeciliğin kurallarını yeterince uygulamayan işletmeler, finansal krizler olmasa bile başarısız olabilirler. Başarısızlık tüm işletmelerin karşılaşabileceği bir sonuç iken, finansal krizler başarısızlığa neden olan faktörlerden yalnızca biridir.

İşletmeler açısından kriz; sonucu tehlikeli olabilen, bir işletmenin hedeflerini tehdit eden, derhal tepki gösterilmesini gerektiren, iyi bir planlama ve yönetim ile fırsatlara dönüştürülebilecek, gerilim yaratan sıkıntılı bir durumdur. Krizin temel özellikleri şunlardır:

•    Kriz durumunun öngörülememesi,
•    İşletmenin öngörme ve önleme mekanizmalarının yetersiz kalması,
•    İşletmenin amaç ve varlığını tehdit etmesi,
•    Üstesinden gelinmesi için atılması gereken adımların kararlaştırılması konusunda yeterli bilgi ve zamanın bulunmaması,
•    Acil tepki verilmesini gerektirmesi,
•    Karar alıcılarda sıkıntı yaratması,
•    Korku ve paniğe yol açması,
•    Yetkiyi merkezileştirmesidir.

Finansal kriz, finansal piyasalardaki kur, faiz ve fiyatlarda meydana gelen aşırı dalgalanmalar olarak tanımlanabilir. Finansal krizler genel olarak para krizi, bankacılık krizi, ikiz krizler, sistematik finansal krizler ve dış borç krizi olarak sınıflandırılabilir.

Para veya döviz krizi; para birimine yapılan spekülatif bir saldırı devalüasyonla veya şiddetli değer kaybı ile sonuçlanırsa veya para otoritelerinin büyük miktarlarda rezerv satmak veya faiz oranlarında keskin bir şekilde yükseltmek suretiyle para birimini korumak zorunda kalmaları ile ortaya çıkmaktadır.

Bankaların mevcut durumda veya potansiyel olarak başarısız olmaları ile yükümlülüklerini ertelemeleri ve hükümetlerin bu durumu önlemek için bankacılık sektörüne büyük ölçekli kaynak aktarmak yoluyla müdahale etmesi bankacılık krizi olarak tanımlanabilir.

Sistemik finansal krizler, finansal sistemin temel işlevlerini yerine getirme yeteneğinde ortaya çıkan bozukluklar ile finansal piyasalarda ciddi aksamalar olması ve reel ekonomi üzerinde büyük olumsuz etkilerin ortaya çıkmasıdır.

Dış borç krizi ise, bir ülkenin kamu veya özel kesime olan dış borçlarını ödeyememesi durumunda ortaya çıkmaktadır.

Finansal krizlerin nedenleri; ekonomik istikrarsızlıklar, politik müdahaleler, finansal gözetim ve denetim faaliyetinin yetersiz kalması, kötü yönetim ve kötü aktif kalitesi, yüksek operasyon maliyetleri, mevduat sigortası ile buna bağlı olarak ortaya çıkan ahlaki risk ve ters seçim olarak sıralanabilir. Bunların yanında döviz kuru, enflasyon, faiz oranındaki ani değişmeler, yabancı yatırımcıların kriz anında hızla ülkeyi terk etmesi muhasebe ve raporlamanın şeffaf olarak yapılmaması, yetersiz sermaye yapısı, gayrimenkul fiyatlarındaki aşırı hareketler de krizlerin diğer nedenleri olarak sayılabilir.