Finans dünyasını faiz oranları döndürür!

Diğer bir deyişle, para ve sermaye piyasaları küresel faiz oranları tarafından şekillendirilmektedir.

Bir para biriminin faiz oranı, algılanan değerini belirlemede muhtemelen en önemli faktördür.

Bir ülkenin merkez bankasının faiz kararları gibi para politikalarını nasıl belirlediğini bilmek piyasa için çok kritiktir.

Merkez bankasının faize müdahale ederken en önemli amaçlarından biri fiyat istikrarı veya “enflasyon” dur.

Enflasyon, mal ve hizmet fiyatlarındaki ölçülebilen artıştır.

Ailelerimizin ve atalarımızın, 1920’lerde bir soda için 10 kuruş ödemesi ve şimdilerde insanların aynı ürün için yirmi kat daha fazla ödeme yapmasının sebebi enflasyondur.

Genellikle ılımlı enflasyonun ekonomik büyüme ile birlikte geldiği kabul edilir.

Ancak çok fazla enflasyon ekonomiye zarar verebilir ve bu nedenle merkez bankaları her zaman TÜFE ve ÜFE gibi enflasyonla ilgili ekonomik göstergelere dikkatle bakmaktadır.

Bazı ülkelerin merkez bankaları aşağıdaki gibidir.

Türkiye-Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)

Avustralya-Avustralya Rezerv Bankası (RBA)

Kanada-Kanada Bankası (BOC)

Avrupa Birliği-Avrupa Merkez Bankası (ECB)

Japonya-Japonya Bankası (BOJ)

Yeni Zelanda-Yeni Zelanda Rezerv Bankası (RBNZ)

İsviçre-İsviçre Ulusal Bankası (SNB)

İngiltere-İngiltere Bankası (BOE)

ABD-Federal Rezerv (Fed)

Genel büyüme ve enflasyonun düşük olduğu bir senaryoda, merkez bankaları büyük ihtimalle enflasyonu daha ılımlı bir düzeye çekmek için faizleri artıracaktır.

Yüksek faiz oranları, tüketicilerin ve işletmelerin daha az borç almasına, daha fazla tasarruf sağlamasına böylelikle de ekonomik gelişmenin yavaşlamasına sebep olur.

Krediler pahalıyken nakitte beklemek daha cazip hale gelir.

Öte yandan, faiz oranları düştüğünde, tüketiciler ve işletmeler borçlanmaya daha yatkındır (çünkü bankalar kredi verme gereksinimlerini kolaylaştırır), tüketim ve yatırım harcamalarını artırır, böylece ekonominin büyümesine yardımcı olurlar.

 

Peki bunun piyasalarla ne ilgisi var?

Paranın değeri faiz oranına da bağlıdır çünkü global yatırımcılar bir ülkeye yatırım yapmadan önce, ülkedeki faiz oranlarının çekici olup olmadığıyla ilgilenirler.

Yatırımcıların bir ülkeye yatırım yapıp yapmayacaklarını veya başka bir yere gidip gitmeyeceklerini belirlemek için kullandıkları argüman faiz oranlarıdır.

Örneğin, %1 vadeli mevduat faizi veya  %0,25 faizli tasarruf hesabı arasında seçim yapmak isteseniz hangisini tercih edersiniz?

Ne dersin?

Evet, aynı rotaya gitmeye meyilliyiz. Parayı yastık altında tut. Ne demek istediğimizi anlıyorsun değil mi? Ama bu seçenekler arasında yok.

Ha! %1’i alacaksın, değil mi?

Umarız… çünkü 1, 0.25’ten büyüktür. Para birimleri de aynı şekilde çalışır!

Bir ülkenin faiz oranının yüksek olması para birimini güçlendirir. Düşük faiz oranlarıyla çevrili para birimlerinin uzun vadede zayıflaması daha olasıdır.

Oldukça basit şeyler.

Burada öğrenilecek ana nokta, küresel piyasa oyuncuları bir para birimine yatırım yapmaya karar vermeden önce ilgili ülkenin iç piyasa faiz oranlarını inceler ve ona göre yatırım kararı alırlar.

Faiz Oranı Beklentileri

Piyasalar, farklı olay ve durumların öngörülmesiyle sürekli değişmektedir. Faiz oranları da değişir ama çok da sık değiştiği söylenemez.

Çoğu yatırımcı, mevcut faiz oranlarına odaklanarak zamanını harcamaz çünkü piyasa zaten bunları çoktan “fiyatlandırmıştır”.

Daha da önemlisi, faiz oranları BEKLENTİSİDİR.

Ayrıca faiz oranlarının para politikasıyla veya daha spesifik olarak parasal döngülerin sona ermesiyle birlikte değişme eğiliminde olduğunu bilmek de önemlidir.

Oranlar eğer uzun zaman periyotları boyunca düşüş göstermişse, bir şekilde bunun tersine dönmesi kaçınılmazdır.

Oranların bir noktada yükselmesi gerekecek.

Ne zaman nasıl olacağını anlamaya çalışmak için spekülatörlere güvenebilirsiniz.

Piyasa onlara söyleyecektir. Bu, canavarın doğasında vardır. Beklentilerin ve spekülasyonlardaki değişimin başlaması ivme kazandığında faiz oranlarının değişmesi yaklaşmıştır.

Para politikası faiz oranlarını kademeli değiştirirken, piyasanın buna tepkisi sadece bir açıklamayla çok daha sert bir şekilde değişir.

Bu, faiz oranlarının daha şiddetli bir şekilde veya başlangıçta öngörüldüğü üzere ters yönde değişmesine neden olur. Yani dikkat etsen iyi olur!

Faiz oranı beklentilerini anlamak için bir çok yol vardır. Aşağıdaki örnek en çok takip edilen haber bültenlerinden biridir.

Federal Reserve’in noktasal grafiği. (FED Dot Plot). ABD Merkez Bankası, bu grafiği faiz oranlarını öngörmek için kullanıyor. Yani faiz beklentilerini gösteriyor.

Her FED toplantısından sonra yayımlanan FED DOT PLOT, Federal Açık Piyasa Komitesinin 16 üyesinin (aslında faiz oranlarını belirleyen FED’deki büyükler) projeksiyonlarını göstermektedir.

*Her nokta Fed RESERVE üyelerinin yıl sonunda öngördükleri faiz oranını gösterir.

Faiz Oranı Farklılıkları

Bir parite seç, herhangi bir parite.

Birçok yatırımcı, bir para biriminin değer artışını veya azalışını öngörebilmek için ilk olarak para biriminin faiz oranını başka bir para biriminin faiz oranıyla karşılaştırır.

“Faiz oranı farklılığı” olarak bilinen iki faiz oranı arasındaki fark, göz önünde bulundurulması gereken anahtar değerdir.

Bu fark, çok şeffaf olmayan para birimlerindeki değer kaymalarını tanımlamanıza yardımcı olabilir.

Yükselen faiz oranı farkı kur getirisini arttırırken, daralan faiz oranı farkı kur getirisini düşürür. Yukarıdaki grafikte ABD ve TC’nin 1 yıllık tahvil faiz oranı değişimi ve USD/TRY paritesi gösterilmiştir. Bizim faiz oranımız Amerikan tahvilleri karşısında hızla artarken Lira’nın Dolar karşısında aynı oranda nasıl değer kaybettiğine dikkat edin. Konunun da özü aslında bu.

İki ülkenin faiz oranlarının zıt yönlerde hareket ettiği durumlar genellikle piyasanın en büyük dalgalarından bazılarını üretir.

Bir para birimindeki faiz oranı artışı, diğer para biriminin faiz oranındaki düşüş ile birlikte sert dalgalanmalar için mükemmel bir denklem oluşturur!

Nominal ve Reel Faiz Oranları

İnsanlar faiz oranları hakkında konuştuklarında, ya nominal faiz oranına ya da reel faiz oranına atıfta bulunurlar.

Fark nedir?

Nominal faiz oranı her zaman tüm hikayeyi anlatmaz. Nominal faiz oranı, enflasyonu barındıran faiz oranıdır.

Reel faiz oranı = Nominal faiz oranı – Beklenen enflasyon

Nominal oran genellikle gördüğünüz (örneğin, bir tahvildeki getiri) veya belirtilen taban orandır.

Öte yandan piyasalar bu orana değil, reel faiz oranına odaklanır.

Diyelim nominal getirisi %6 olan bir tahviliniz var ancak enflasyon yıllık % 5’lik bir orandaysa tahvilin reel getirisi% 1 olacaktır.

Bu büyük bir farktır, bu yüzden ikisi arasındaki farkı asla unutmayın.