Yatırım, birey ya da işletmelerin ellerinde bulundurduğu fonlardan gelecekte bir getiri beklentisiyle çeşitli yatırım alanlarına ve ürünlerine tahsis etmesi anlamına gelmektedir.

Haliyle de sermayesini değerlendirmek isteyen bizler ya da kurumlar ise yatırımcı sıfatını almış oluyoruz.

Eğer bir yatırım döneminde (bu dönemin hangi zaman aralığını kapsayacağını siz belirleyeceksiniz) elde ettiğiniz gelir, enflasyon ve kur dalgalanmalarını yenemediyse başarılı değilsiniz. Tabi bu yatırımınızın performansı için yorum yaparken üstlendiğiniz riski de değerlendirmeniz lazım.

Sadece tahvil ve bono yatırımı yapan bir yatırımcı eğer enflasyonun çok az altında getiri sağladıysa hala başarılı olarak kabul edilebilir. Çünkü adam hiç strese girmeden neredeyse enflasyonla aynı oranda getiri sağlayarak sermayesinin erimesinin önüne geçti.

Yatırımları da iki gruba ayırıyoruz. Ev almak gibi reel varlıklara yatırım yapıyorsanız eğer sabit varlık yatırımı yapmış oluyorsunuz.

Diğer taraftan alacak ya da ortaklık hakkı sağlayan varlıklara yatırım yapıyorsanız eğer finansal varlık yatırımı yapmış oluyorsunuz.

Finansal varlık kapsamında değerlendirilen menkul kıymet kavramı ise ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri hâlinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kıymetli evraklar olarak kaynaklarda tanımlanıyor.