Tahvil farkı, iki ülkenin tahvil getirileri arasındaki farkı temsil etmektedir.

Bu farklılıklar, önceki derste tartıştığımız ticareti beraberinde getiriyor.

Tahvil farklarını ve faiz oranı değişimlerine dair beklentileri izleyerek döviz çiftlerinin nereye gittiği hakkında fikir sahibi olabileceksiniz.

İşte demek istediğimiz:

İki ülke arasındaki faiz farkının açılmasıyla birlikte yüksek faizli para diğer para birimine göre değer kazanmaktadır.

Bu fenomeni, AUD / USD fiyat hareketinin grafiğine bakarak ve Avustralya ile ABD’nin Ocak 2000’den Ocak 2012’ye kadarki 10 yıllık devlet tahvilleri arasındaki farka bakarak gözlemleyebilirsiniz.

Tahvil farkı 2002’den 2004’e kadar % 0,50’den % 1,00’e yükseldiğinde, AUD / USD’nin neredeyse % 50 artarak, 0.5000’den 0.7000’e yükseldiğine dikkat edin.

Aynı şey, 2007 yılında, tahvil farkı % 1.00’den % 2.50’ye yükseldiğinde, AUD / USD’nin 0.7000’den 0.9000’a kadar yükseldiği görülmüştür.

Tam 2.000 pip!

2008’deki ekonomik durgunluk sona erdiğinde ve tüm büyük merkez bankaları faiz oranlarını düşürmeye başladıklarında AUD / USD, 0.9000 seviyesinden 0.7000 seviyesine geriledi.

Peki burada ne oldu?

Muhtemelen burada olan faktör yatırımcıların faiz arbitrajı yapmasıdır.

Avustralya ile ABD tahvil faizlerinin farkı arttığında, tüccarlar AUD/USD long pozisyonlarına geçti.

Niye ya?

Arbitrajdan yararlanmak için!

Ancak Avustralya Merkez Bankası faizleri düşürmeye başladığında ve tahvil farkları sıkılaşmaya başladığında yatırımcılar uzun vadeli ABD doları pozisyonlarını gevşeterek tepki gösterdiler. çünkü artık karlılığı düşmeye başladı

İşte bir örnek daha:

Aynı şekilde İngiltere tahvili ile ABD tahvilleri arasındaki tahvil faizi farkı azaldığı için GBP/USD de zayıfladı.